KOSOVALILARIN YENİ BULUŞMA NOKTASI
  Kosova Farkı, Post-Modern Bağımsızlık
 

Erdal Güven

Ulusların kendi kaderlerini tayin (self-determination) hakkı ile toprak bütünlüğü ilkesi, uluslararası ilişkilerin düşman kardeşleridir. Hangi durumda hakkın, hangi durumda ilkenin geçerli olduğuna dair belli kurallar vardır tabii, ama nihai tahlilde sonucu güç politikası belirler. Bugün gelinen noktada, bölgesel ve küresel güç politikası Kosovalıların kendi kaderini tayin hakkından yana tecelli etti. Ve Kosovalılar da bu haklarını bağımsızlıktan yana kullandı.
Kosova'nın bağımsızlığı, real politik'in Sırbistan'a kestiği ceza. Öyle ya da böyle Sırplar, eski rejimin Kosova'da güç kullanma yoluyla etnik temizliğe kadar varan politikasının bedelini ödüyor. Tıpkı Slovenya, Hırvatistan ve Bosna-Hersek gibi tarihin akışı Kosova'yı da bağımsızlığa 'sürükledi.' Kosova'nın eski Yugoslavya'yı oluşturan cumhuriyetlerden farklı olarak, Sırbistan için tarihi, kültürel ve dini açıdan 'anavatan' olarak görülmesi, bu gerçeği değiştiremezdi, değiştirmedi. 

Nitekim Sırbistan da bu gerçeğin farkında. Kendisi açısından çok fazla 'anlam' taşımayan Slovenya, Hırvatistan ve Bosna-Hersek'i hegemonyası altında tutmak için Balkanlar'ı ateşe vermekten kaçınmazken, kimliğinin parçası saydığı Kosova'yı yitirmemek için 'güç kullanmayacağını' daha ilk günden dünya âleme ilan etmesi boşuna değil. Belgrad, Kosova'nın 'kayıp dava' olduğunu biliyor, bu gerçeği hazmedebilmesi için zamana ihtiyacı var, o kadar. Misilleme olarak yapacakları hiçbir girişim, Kosova'da durumu lehlerine çevirmeyecek, tersine, Sırbistan'ın geleceği için tek gerçekçi seçenek durumundaki AB'yle bütünleşme sürecini tehlikeye atacak. ABD'yi karşılarına alacak olmaları da cabası.
Dolayısıyla Belgrad'ın yapabileceği çok fazla şey yok. 

Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte bir 'çifte standart' edebiyatı da aldı başını yürüdü. Çifte standart, uluslararası ilişkilerde, bir kural değildir; ancak istisna da değildir. Çünkü, uluslararası ilişkiler, teoride ilkeler, pratikte ise çıkarlar üzerinden kurulup yürütülür. İroniye bakın ki, Kosova meselesinde, Batı'yı üstelik KKTC'yi örnek göstererek çifte standartla suçlayan Rusya'nın dış politikası da çifte standarttan yoksun değil. Gerçi, Putin, bizim basının anladığının tersine, 'Kosova'yı tanıyorsanız KKTC'yi de tanımanız gerekir' demedi, 'KKTC'yi nasıl tanımıyorsanız Kosova'yı da tanımamanız gerekir' dedi ama Çeçenya'nın bağımsızlık talebini ezerken, Moskova'dan özerk bir dış politika geliştirmeye çalışan Gürcistan'ın Güney Osetya ve Abhazya bölgelerinde ayrılıkçı haraketi destekleyen de aynı Rusya. 

Dolayısıyla uluslararası ilişkiler pratiği açısından Kosova'nın bağımsızlığını, hak hukuk, uluslararası meşruiyet gibi kavramlardan yola çıkarak anlamak ve anlamlandırmak mümkün değil. Anahtar sözcük, real politik. 

Öte yandan Kosova'nın bağımsızlığını, Çek Cumhuriyeti-Slovakya, Eritre-Etiyopya ya da Doğu Timor-Endonezya ayrışmalarından bir farkı bulunduğu da ortada. Üç açıdan.
İlki, ülkedeki Sırp azınlıkla, Sırbistan ve Rusya'nın da cesaretlendirmesiyle yaşanabilecek sıkıntılar. 

İkincisi, Kosova'nın başlattığı 'emsal' tartışması. Nitekim İspanya dahil bazı Avrupa ülkeleri, bu rezervden ötürü Kosova'nın bağımsızlığını tanımadı. Bu, yakın ve orta vadede, Kosova'nın egemenliği ve AB'yle bütünleşme süreci açısından pratikte bazı sorunlara, sıkıntılara yol açabilir. 

Üçüncüsü, Kosova'nın bağımsızlığının 'denetimli' (supervised) gerçekleşecek olması. Bağımsız bir ülke düşünün ki, kendisini içte ve dışta 16 bin NATO askeri koruyacak, polisini, yargısını, bürokrasisini 2 bin kişilik bir AB ekibi yönetecek. Bir nevi post-modern bağımısızlık Kosova'nınki. 

Son söz:
Türkiye, hiçbir komplekse kapılmadan, hiçbir rezerv koymadan ve fazla uzatmadan Kosova'nın bağımsızlığını tanımakla tarihin akışını doğru okudu. Ankara, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de Kosova'dan yardım ve desteğini esirgememeli. Bu yalnızca tarihi/kültürel bir yükümlülük değil, aynı zamanda yüzü Avrupa'ya dönük bir Türkiye için stratejik bir gereklilik.

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=248112

 
  Total 22667 ziyaretçi - Since 28.02.2008  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol